DEĞİŞEN GELENEK: SÜNNET Bu defa 2019 yılında yeni bir gelişme oldu. İzvitli DURMUŞ ALİ ÖZBEKmemleketi İzvit (Yukarı Çağlar) hakkında önce 2015 yılında SBİDE ANTİK KENTİ –Yukarı Çağlar kitabını, şimdi de ikinci kitabı İLK KALE basılma aşamasında iken benden kitap kapağı için bir yazı istedi, nasıl mutlu olduğumu anlatamam. Ben bunu zevkle yazmadan önce içeriğini görsem iyi olur dedim. Yayınlanacak kitabının içeriğini gönderdi. Arka kapağında benim yazım yer almaktadır.

Durmuş Ali Özbek, köyü hakkında her çeşit tarihi, görüşe yer vermiş, kitabına her objenin fotoğrafını (100 civarında) koymuş çok büyük bir emek harcamış. Kendisini candan kutluyorum.


Kitabı inceledim. Fotoğraflar arasında özellikle su tesislerinde kullanılmış kurşun boru parçası, basınç altında kullanılmış künk boru resimlerini görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı. Ayrıca yeni bulunmuş başka bir oyma kilise, kaya mezar düzenlenmesinde bulunmuş insan cesetleri çok çok dikkatimi çekti. Eline sağlık dostum Durmuş Ali Özbek diyorum.

Antik Sbede (İzvit) dünya ölçüsünde anıtsal bir su sistemine sahip, bir mühendislik harikası olmasına karşı, dağlık bir coğrafyada olduğundan ismi duyulmamıştır.

Bölge hakkında bilgiler veren antik yazarlar Sicilius (M.Ö 90-30) ve Strabo (Ö. 65- MS. 23) kitaplarında görünmez. Sbede’yi ziyaret eden ilk batılı tarihçi George Bean 1903-1977) köyde misafir edilmiştir. Bean antik yazı (inscription) için gelmiş ama bulamamıştır. Bugün itibariyle de bulunmuş yazıt yoktur. Bean’ın Taşeli hakkındaki çalışmaları çok yararlı bir kaynaktır. “-Journey in Rough Cilicia”

Ayrıca arkadaşım Halit Bardakçı’nın Bütün Yönleri ile Ermenek kitabı da elimin altında, arkadaşım dostum Halit Bardakçı ile 1991 yılında tanışmış Ermenek’in çeşmelere su veren avgınların planını çıkarmıştık.

Ben bütün yayın yüzlerce resimleri ve zamanla yeni gelişmeleri göz önüne alarak bir güncelleme yapmanın yararlı olacağına karar verdim.

Mehmet BİLDİRİCİ
İnşaat Yüksek Mühendisi


DEVAM EDECEK


16 Kişi Okudu

Emekli Öğretmen Durmuş Ali Özbek'in iki yıldır üzerinde çalıştığı köyümüzün tarihiyle ilgili İLK KALE adlı kitabı yakında baskıya girecek. Kitapta çok ilginç sonuçlara ulaşılmıştır. Yaylada yapılan savaş, yayla mezarlıklarında yatanların kimliği, savaştan kurtulanların Ermenek Kalesine sığınması, sonrasında Hristiyan Türk Peçenek askerlerinin Suriye'ye götürmeleri, Sbide'nin fethi (İzvit'in fethi), atalarımızın İzvit'e yerleşmesi ve dahası...kitapta açığa çıkarılmıştır. Ermenek'in köyleri içinde ilk ve tek kitabı yazılan köy olması ve dahası ikinci çıkacak kitapla Yukarı Çağlar adından çooook söz ettirecektir. Çünkü Ermenek tarihinde Türklerin ilk gelişlerinin tarihi öne alınmakta ve ilk alınan kalenin HİSAR olması nedeniyle kitabın adı da İLK KALE olarak verilmektedir.Bekleyiniz.








Foto: Ali Tekeli Arşivinden.


AVCI
Aman avcı vurma beni,  
Ben bu dağın maralıyam.

Hem maralı hem yaralı, 
Avcı vurmuş yaralıyam.

Bu dağlarda ceylan gezer, 
Tırnakları taşlar ezer, 

Ben o yara neylemişem, 
O yar benden kenar gezer.
   (Iğdır Türküsü)



Köyümüz adına uzun bir çalışma ve emek sonrasında Durmuş Ali Özbek'in Konya Çimke Basım ve Yayın Evine bastırdığı Sbide Antik Kenti - Yukarı Çağlar kitabı 11 Eylül 2015 tarihinde dağıtımına başlanmış olup, çok az sayıda kitabın kalması dolayısıyla bu duyurunun yapılmasını uygun gördük.

Yerel basılan kitapların büyük bir çoğunluğu ikinci baskı olarak çıkarılması büyük maddi imkan gerektirir. Onun için ikinci baskının yapılması neredeyse imkansız olup,   yazarın elinde bulunan son kitaplar bitikten sonra aransa da bulmak imkansızlaşır. 

Onun için kitaptan edinmek isteyenler yazarın kendisi ile irtibata geçmeleri gerekmektedir. 

Kitap ptt kargo ile gönderilir, kargo ücreti 3 liradır.

İrtibat:

Durmuş Ali ÖZBEK
Tel: 0535 544 97 67

WhatsApp: 0535 544 97 67

E-Posta: durmusaliozbek@hotmail.com






Kamuya ait olan her türlü nesnenin kirletilmesi yasal olarak suç. Konumuz tabi ki bu değil. Köy girişindeki Yukarı Çağlar tabelasına yapılmış muzipçe düşüncenin bizleri gülümsetmesi. Lütfen köye girerken gülümseyerek giriniz. :) 


Aşırı avlanma ve kimyasal maddeler (gübre) yüzünden keklik soyunun tükenme riski yaşadığı bilinmektedir.
Bundan 50 yıl önce köy çevresinde ve arazisinde bugünkü neslin hiç görmediği kuş türleri mevcutken bugün bir tanesi gelmemektedir. 
2018 yaz mevsiminde çok dikkatimi çeken bir olay, köy içinde binlerce köy serçesi varken, çok az serçenin fark ettim. Nereye gitti kuşlar?


Kış günlerimizin en güzel oyunlarımızdan biri de topaç döndermek veya topaç çevirmekti. Köyde el tornalarında Dede (Hüseyin) Özbek, (İslam Memedi) Mehmet Türkan gibi ustalar topaçları el tornalarında hazırlar kış günlerinde çocuklara 25, 50 kuruşa satar ve soğuk günlerde oluşan buzlar üzerinde topaç dönderme yarışları yapardık. Topaç vınlaması harika bir sesti.

Oyunlarımızdan yazabilirsiniz.

Haber & Resim Gönder-İletişim Kur

İçimde sakladığım bir Ermenek var,
Gözlerine çiy düşmüş bir bahar gibi.
Musiki ahenginde akar her pınar,
Cennetten gönderilmiş bir diyar gibi.

Ermenek şiirlerin kuytu evidir,
Amber kokulu çiçeklerin yeridir,
Seni sevmeyen bir divane, delidir,
Kadir, kıymet bilmeyen bir ağyar gibi.

Vazgeçemem ki toprağından taşından,
Ne baharı, ne yazı, ne de kışından,
Çağırsam duyar mısın Keben Başından,
Aşkının peşinde koşan mecnun gibi.

Taşeli’nin arkası taşa dayanmış,
Akan pınarlar Göksu’yu mayalamış,
Her gönül billur sularında paklanmış,
Bulutlar arasında bir melek gibi.


Sayamadığım özellikler var sende,
Görsen “Bu dünya da ah’ın kalmaz” hem de
Serilir bütün güzellikler gözünde
Var mı böyle bir diyar Ermenek gibi.
24.11.2018
Durmuş Ali Özbek
durmusaliozbek@hotmail.com
ağyar: yabancı, el
Yukarı Çağlar Köyünden kar manzaraları...












Çekimleri Yukarı Çağlar'da gerçekleştirilen Kiraz Mevsimi filmi hakkında yapılan açıklamada; "Taşeli yöresinin güzellikleriyle, yaşanmışlıklardan alıntılarla, içerisine birazda mizahın karışımıyla "KİRAZ MEVSİMİ" filmi yeniden vizyona giriyor. Ocak ayı içerisinde sinemalarda olacak. İyi seyirler dileriz."denildi.

Foto: Ali Doğan

HİSAR KALESİ, YUKARI ÇAĞLAR
Türklerin Taşeli'ne yerleşmeye başladıklarında ilk aldıkları kale. Bu kale ve hemen sağ ön tarafında kurulmuş olan Sbide Kentini aldıktan sonra, güçlenen Türkler Ermenek Kalesini almışlardır.

Yukarı Çağlar'da askere gidecek her tertip bu kale üzerine bayrak dikerler ve daha sonra askere giderler.

2018 yılında ilk defa tarih içinde dumanla haberleşme yapılırcasına bu kale üzerinde bulunan ateşliklerde öğleden sonra lastikler yakılmaya başlanmış, akşam saatlerinde de havai fişek gösterisi yapılmıştır.
Tellal 4. Sayı yayında olup, sitemizde oluşan geçici problem nedeniyle başka bir depolama alanından sizlerin izlenimine sunuyoruz.
Bilgisayarına indir, oku, sende yazını gönder, senin yazın da TELLAL'da yerini alsın.

durmusaliozbek@hotmail.com
rbahar@hotmail.com

TELLAL 4. SAYI BURAYA TIKLAYINIZ
TELLAL 3. SAYI BURAYA TIKLAYINIZ
TELLAL 2. SAYI BURAYA TIKLAYINIZ
TELLAL 1. SAYI BURAYA TIKLAYINIZ



Tellal 3. Sayı yayında olup, sitemizde oluşan geçici problem nedeniyle başka bir depolama alanından sizlerin izlenimine sunuyoruz.
Bilgisayarına indir, oku, sende yazını gönder, senin yazın da TELLAL'da yerini alsın.

durmusaliozbek@hotmail.com
rbahar@hotmail.com

TELLAL 3. SAYI BURAYA TIKLAYINIZ

Tellal 1. Sayı yayında olup, sitemizde oluşan geçici problem nedeniyle başka bir depolama alanından sizlerin izlenimine sunuyoruz.
Bilgisayarına indir, oku, sende yazını gönder, senin yazın da TELLAL'da yerini alsın.

durmusaliozbek@hotmail.com
rbahar@hotmail.com

TELLAL 1. SAYI BURAYA TIKLAYINIZ

Selamlar dostlar, selamlar hemşehrilerim Güzellikler, sevgiler sizlerle olsun, sağlıklı ve mutlu bir ömür diliyorum. Yeni bir köşe açalım dedi sevgili dost Durmuş Ali Hocam. Ben de mutlu olurum dedim.
      
İlk yazımızda ne yazalım, hangi konuda dostlarla hemfikir olalım diye düşünürken; yeni seçimler ve sonrasında çarpan yüreğimizi, yüreğimizdeki duyguları sizlerle paylaşmayı uygun gördüm.
      
Yeni bir muhtar, yeni azalar ve yeni umutlar.  Ermenek ve çevresinin, yani yöremizin unutulmaya yüz tutan geleneklerinin yaşatılması için neler yapılabiliri düşündüm. Çocukluğumuzda yaşadığımız duyguları bir şenlik havasında nasıl günümüze aktarabilirizi düşündüm.
     
Sonbaharda, "Sorkun"da bir "gıncıllak" gıcırdatmayı o kadar çok arzu ediyorum ki. Ama yayla yolu bitmediği için bu belki şu anda mümkün olmayabilir. Bir de sorkunda elektrik olmayınca çok keyifli olmaz, çevre düzeni de yerinde değil tabi.
     
Bu düşüncemi, Değirmenönü’nde yaparsak ne hoş olur değil mi dostlar. Hele Sonbahar mevsiminde, her türlü meyvenin olgunlaştığı bir günde yapılırsa, okullar açılmadan, tüm dostların müsait olduğu bir zamanda; ne hoş olur.
      Bu düşüncemi umuyorum hemşehrilerimiz de benimser ve Sonbaharda bir şenlik yaparız,
hep birlikte oluruz ve "gıncıllak gıcırdatırız".
      Bu günlük bu kadar yeter sanırım. Bundan böyle umuyorum sizlerle hasbihal ederiz.
Selam ve saygılarımla

Ramazan BAHAR
| Copyright © 2001 İzvit Haber
Yönetim
rekmobi_23424212482.html